Dekoratif Sobalar

Dekoratif Sobalar

Dekoratif Soba Modelleri

Günümüzde soba kullanan ev sayısı oldukça azdır.Eskiden sıkça kullanılan, şimdilerde genelde köy evlerinde gördüğümüz sobalar artık yerini merkezi ısıtma sistemlerine veya kombilere bırakmış durumda.

Osmanlı zamanında ısınma ve yemek pişirmede mangallar kullanılırken Batı ile etkileşim sonucu soba kullanımına başlanmış; gelişen teknoloji ile de zamanla katı yakıt sobalardan sıvı yakıtlı sobalara, doğalgaz ile birlikte ise kombili sistemlere geçilmiştir.

Fakat günümüzde nostaljik amaçlı olarak soba kullanımı giderek artmaktadır.Ev ve işyerlerinde ısıtma sistemi olsa dahi dekoratif açıdan şık bir görsellik sunan sobalar mekanlarda yerini almaya başlamıştır.Bazı evlerin mutfaklarında dekoratif bir obje olmanın yanı sıra hem nostalji yaşamak hem de eski yöntemlerle ısınmanın ve yemek yapmanın keyfini çıkarmak isteyenler için kuzine tarzı sobalar kullanılmaya başlanmıştır.

Dekoratif soba modelleri için hazırladığımız sunum videosu

Sadece mutfakta değil, evin salonunda veya kış bahçelerinde de dekoratif sobaları kullanmak mümkün.İster ısınma amaçlı olsun ister dekoratif amaçlı bir çok farklı modelde, dökme, saç, çini veya tuğlalı soba şeklinde olanları mevcut.Odun, kömür, fındık kabuğu gibi yakıtlar kullanabileceğiniz gibi gelişen teknoloji ile daha modern diyebileceğimiz sobalarda, kül ve dumanı olmayan yakıtları da kullanabilirsiniz.

Dekoratif Soba Seçerken Nelere Dikkat Etmeliyiz?

Dekoratif soba seçerken bir iki noktaya da dikkat etmeniz gerekir.Öncelikle ne amaçla kullanacağınızı belirlemeniz gerekli.Eğer tek ısınma kaynağınız soba olacaksa; kullanılacak odanın genişliğine uygun büyüklükte bir soba olmalıdır.Odanıza göre küçük kalacak bir sobayla yeterli ısınmayı sağlayamayacağınız gibi, fazla büyük olduğunda da yeterli hava sağlanamadığından istenilen yanış şeklini elde edemezsiniz.Evin izolasyonlu olması da önemli bir etken.İzolasyon yoksa yaptırmanızı tercih ederiz ama buna imkan yoksa sobanızı fazlaya kaçmadan olması gerekenden bir tık büyük seçmenizde fayda olacaktır.İyi çeken bir bacada olmazlarımız arasındadır.Bacalar iyi bir izolasyonla korunursa çekiş gücü artacaktır.Soba ile baca arasındaki mesafenin 3,5 metre ile 6 metre arası olması ideal olanıdır.Daha kısa veya uzun bacalar sıkıntı çıkaracaktır.Soba ve baca temizliğinin rutin bir şekilde yapılması da birçok kazanın ve tehlikeli durumun önüne geçilmesini sağlayacaktır.

Sobanızı sadece dekoratif amaçlı kullanacaksınız zevkinize uygun renk, desen ve modelde bir soba seçmeniz yeterli.İçini gösteren camlı sobalar sizlere oldukça iyi bir görsel şölen sunabilir.Salonunuzun ortasına koyabileceğiniz bacasız, külü ve dumanı olmadan yanan daha modern sobalarla farklı bir ortam oluşturabilirsiniz.Fırına sahip kuzine tarzı sobalarla hem ısınabilir, hem nostaljik bir görünüm elde edebilir hem de çayınızı, yemeğinizi pişirebilirsiniz.Tercih sizin.

Bu iş için  ister eskiden kalmış sobanızı yenileyip tekrar kullanabilir isterseniz yeniden tasarlanarak üretilmiş sobalardan satın alabilirsiniz.Bu soğuk kış günlerini nostaljik ve sıcacık geçirmeniz dileğiyle sizler için derlediğimiz 2018 yılı dekoratif sobaları beğeninize sunuyoruz

Dekoratif Soba Resimleri

ZİYARETÇİ YORUMLARI
  1. Fatma says:

    Kışın vazgeçilmezi sobalar kaloriferleri ciksada sobanın yeri bı başka odun ateşinin verdiği huzur hiç birinde yok sobanın karşısında oturup dışarda yağan karı izlemek tadına doyum olmayan kış geceleri hepsi geride kaldi

  2. Ayse says:

    Ah şimdi burada yanan bir soba üstünde demlenen çay üzerinde pişen kestaneler eski zamanlardaki gibi ne güzeldi o günler şimdi büyük şehirlerde yaşayan çocuklara aciyirum çünkü o sıcacık dostluklar yok muhabbetler yok varmı eski cocukluklar hepsi geride kaldı kuzineye atılan patatesler varmı şimdi o lezzetler hepsini arar olduk ama bulamazsa olduk şimdi canlandı gözümde koskoca mazi

  3. Nur says:

    Sultan II. Abdülhamid Han’ın çini sobaları çok sevdiğini söyleyen Uçaroğlu, haremin belki de bütün dairelerinde çini sobaların kullanıldığına değiniyor ve ekliyor: Çini sobada Milli Saraylar’ın bir özelliği var. Sultan Abdülmecid ve Sultan Abdülaziz Dönemi’nde birkaç tane soba geliyorken Sultan II’inci Abdülhamid Han daha çok çini sobayı seviyor. Çini sobanın Avrupa’dan ithali Sultan II. Abdülhamid Han’ın şehzadeliği döneminde veliaht dairesinde başlıyor. Saltanatı döneminde de devam ediyor. Çini sobayı çok seven Sultan, haremin belki de bütün dairelerinde çini soba kullanıyor. Hatta bazı dairelerde birden fazla da görülebiliyor. Resmi konut olarak Yıldız Şale Köşkü’nü kullanan Sultan Abdülhamid Han, oralarda daha ihtişamlı, daha büyük sobalar kullanıyor. Sultan II. Abdülhamid Han, çini sobaları çok sevdiği için Avrupa’da üretilen ilk sobaların Osmanlı’ya getirildiğini düşünüyoruz. Sarayın haricinde Yıldız Teknik Üniversitesi’nin rektörlük binasında yer alan sobayı sökerken şunu gördüm; odun yanar kül olur ama bu sobada toprak kül haline gelmiş. O kadar çok kullanılan soba, bir buçuk metre eninde üç metre boyunda. Sultan II. Abdülhamid Han’a Allah razı olsun diyorum. Böyle bir sanatı ülkemize getirmiş ve şimdi ben de bu sanatla haşır neşir olabiliyorum.

    Milli Saraylar’da Sultan II’inci Abdülhamid Han sayesinde şu an dünya genelinde resmi konutlarda en çok sayıya sahip olduğumuzdan bahseden Uçaroğlu Avrupa’dan ithal edilen ilk sobaları sorduğumuzda “Bizim ülkemizde üretilmemiş ama şu an 150 tane sobası olan bir Milli Saray’ımız var. Bunların her biri de farklı farklı modellerde. Yüzde 80’i de koleksiyoner soba diyebilirim. Birkaç tanesinin benzeri olsa da çoğu özel sobalar. Avrupa’da bir soba üretildiğinde hemen Osmanlı’ya ithal etmişler. Yeni gelen sobalar ile diğerlerini bodrum katlara indirmişler. Bir başka rivayete göre de İstanbul büyük bir deprem geçirmiş ve sobalar parçalandığı için bodrum katlara indirilmiş” diyor. 12 yıl önce saraydaki Soba Atölyesi’nin kurulduğundan bahseden Uçaroğlu, atölyeden sonra daha geniş araştırmalar yapma fırsatı bulduğundan bahsediyor: Harem ve Selamlık bölümünün altında puzzle halinde soba parçaları yer alıyordu. Hangisi hangisine ait olduğu bilinmeyen yüzlerce soba parçasına ait ne bir belge ne de bir fotoğraf yoktu. Bir parçası Selamlık’tan, bir parçası Harem’den bir parçası Yıldız Şale’den, bir parçası da Beylerbeyi Sarayı’ndan çıkan sobalar oluyor. Bunun sebebi içinse az önce bahsettiğim ülkemize gelen yeni soba ya da deprem olayı çıkıyor karşımıza. Bir de Cumhuriyet Dönemi’nde tahrip olduğunu düşünürsek, sobaların bu kadar parçalanmış olması gayet normal hale geliyor.

    Bu atölyeyi Milli Saraylar bünyesindeki diğer atölyelerden ayrılan tarafı, saray hanedanının yaşamından günümüze kadar gelen 150 yılda hiç restorasyonu yapılmaması. Belki mobilyalar, tablolar, avizeler restorasyona girse de çini sobada 150 yıldır restarasyon yapılmamış. 150 yıl boyası hiç akmadan duran bu sobaların üzerindeki sır, bir çakmak taşının tozunun inceliğinde ve fırınlanmış. Asırlar bile geçse üzerindeki sıra, renge hiçbir şey olmuyor. Yaksanız dair yine de bir şey olmaz.

    Sultan II. Abdülhamid Han beyaz üzerine varaklı, rokoko modelli ve oyuntulu olan sobalara çok düşkündü.

    GEÇ ISINIP GEÇ SOĞUYAN SOBALAR

    Çini sobalar odun ile kullanılan sobalardır. İçi toprak olduğu için ateşi daha fazla muhafaza ediyor. Demir gibi çabuk yanıp, çabuk sönen bir malzeme değil. İlk önce kendini, sonra çinisini sonra da dışarı mekanı ısıtmaya başlıyor. Soğurken de yaklaşık üç-dört saat geç soğuyor. Mesela akşam 12’de çini sobanın içerisinde köz varsa, gece yine aynı közü görebilirsiniz. Odun koyduğunuzda ısınmaya devam edebilirsiniz. Tarihte bu sobalarda hem ısınıp hem de yemek yapma imkanı bulmuşlardır.

  4. Fatma says:

    Kışın vazgeçilmezi sobalar nekadar kaloriferli evde otursakda sobanın. Yeri ayrıdır hele birde kar yagiyorsa oh demeyin keyfimize.citir çıtır yanan odunların sesi gece tavana vuran ateşin gölgesi sıcacık bir ev ve bir kedi misali sobanın arkasına kivrilis soba deyince eskilere doğru gidiyor geçmiş bir anda gözümde canlanıyor ne kadarda güzeldi sobalı evler sıcacık muhabbetler komsuluklar herşey başka güzeldi odalar soğuktu ama insanlar sıcaktı şimdi her oda ısınıyor ama kim kime dum Duma herkes ayrı yerlerde kendi derdinde bı haber oturuyor.konduluklar bitti.aslinda rahatlık var ama huzur yok varlık var yokluktaki bereket yok.bazen diyorum yorulurduk morulurduk kizardik ama sobanın kulunu bile özler olduk.

BİR YORUM YAZ

Yorumu Cevapla [ Yoruma cevap yazmaktan vazgeç ]